Macaristan Orta Avrupa’da, Karpat Dağları’nın bulunduğu yerde kurulan bir ülkedir. Hırvatistan, Sırbistan, Ukrayna, Romanya, Slovakya, Slovenya, Avusturya ile komşudur. Macaristan’ın geçmişi aslında Kelt ve Roma’nın egemenliğinden sonra Macarlar’ın bu bölgeye gelmesi ile kurulmuştur. 946 yıl Batı’nın merkezlerinden biri haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nda topraklarının büyük bir bölümünü kaybeden Macaristan, 2. Dünya Savaşı’nda ise Nazi Almanyası ile birlikte hareket etmiş, ardından Sovyet Rusya tarafından 1989 yılına kadar yönetilmiştir.
Macaristan her yıl pek çok turisti ağırlamaktadır. Bu nedenle konforlu ve merkezi yerlerde bulunan Macaristan Otelleri‘ni önerebiliriz. Bu sayede hem rahatça dinlenebilir hem de gezeceğiniz yerlere zaman kaybetmeden ulaşabilirsiniz. Macaristan’da karasal iklim sürdüğü için, gelinecek en uygun zaman temmuz ayıdır… Macaristan-Budapeşte’de yapılan sonbahar-ilkbahar festivalleri görmeniz gereken etkinliklerden bir tanesidir. Tuna Nehri’nin kenarında bulunan Macaristan’da; Macarca, Almanca ve Slovakça konuşulmaktadır. Ayrıca halk İngilizce de bilmektedir.
Macaristan’da gezilecek yerler oldukça fazladır. Kış ve yaz aylarında sıcaklık farkı oldukça fazla olduğu için giyeceğiniz şeylere de dikkat etmelisiniz. Ayrıca Macaristan’da gezerken tramvay, metro ve otobüsü tercih edebilirsiniz. Zengin Macar mutfağında özellikle acı yemeklerle karşılaşabilirsiniz. Tüm dünyada meşhur olan Macar Goulash ise, patates ve etten yapılan, sos şeklinde koyu bir çorbadır. Bunun yanınca Macar salamı, peynir, ev makarnası, deniz ürünleri, salata oldukça tercih edilen yemeklerdir.
Macaristan denize kenarı olan bir ülke olmadığı için Balaton Gölü yani “Macar Denizi” Avrupa’nın en geniş gölüdür. Özellikle tatil bölgesi olarak dikkat çeken Balaton’a gitmişken yüzmeyi unutmayın! Sopron ise Macaristan ile Avusturya sınırında bulunan ve 1900’lü yıllarda Macaristan’a katılan şehir, 2. Dünya Savaşı’nda tamamen yıkılmıştır. Bir Orta Çağ şehrini andıran bu şehirde Romalılardan kalma surları, kaleyi ve kapıyı görebilirsiniz. Orta Avrupa’ya gelip de, Osmanlı izlerini görmeden dönmemek lazım. 1543-1686 yıllarında Osmanlı egemenliğinde kalmış Peyç, burada doğan tarihçi İbrahim Peçevi ile ünlenmiştir. Bir ticaret merkezine dönüşen bu şehirde, meydanda bulunan Aziz Bartolomeo Kilisesi camiye çevrilmiş, Osmanlı terkettikten sonradan kiliseye tekrar çevrilse de hala Osmanlı mimarisi izlerini görebilirsiniz. Zigetvar ise, sonradan kiliseye çevrilen Ali Paşa Camii, Zigetvar Kalesi ve Tarihi Müzesi görebileceğiniz yerler arasındadır. Ayrıca Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbinin gömüldüğü mezarı ise Zigetvar’da bulunmaktadır. Ardından Macaristan’da gezinizi Szentendrei ve Ezstergom ile bitirebilirsiniz.